92 – Leyl

       Leyl suresi, Mekke döneminde inmiş olup 21 ayettir. Sure adını birinci ayette geçen ve “gece” anlamına gelen “Leyl” kelimesinden almıştır. Sûrede bazı kozmik olaylara yemin edilerek insanların çalışmalarının sonuçları itibarı ile farklı farklı olduğu anlatılıyor. İmanla cömertlik ve imansızlıkla cimrilik arasındaki ilişkiye dikkat çekilerek cömertlik eden kişi için huzura ve rahatlığa giden yolun kolaylaştırılacağından ama cimrilik eden kişi için ise zorluğa ve sıkıntıya giden yolun açılacağından bahsediliyor.

       Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla
       1. (Yeryüzünü) karanlığa boğan geceye,
       2. Bütün parlaklığıyla ortaya çıkan gündüze,
       3. Erkeği de dişiyi de yaratan (Allah’a yemin olsun ki);
       4. Sizin çalışmalarınız sonuçları itibarı ile farklı farklıdır (farklı hedefler peşinde başka başka işler yaparsınız).

       Burada insanların farklı kabiliyetlerle ve bu kabiliyetlere bağlı olarak farklı iş yapma istekleriyle yaratıldığına dikkat çekilmektedir. Zira dünyanın ayakta durması, gelişmesi ve dünya hayatının düzenli ve sistemli bir şekilde devam etmesi için insanların kabiliyetlerinin ve mesleklerinin de farklı olması gerekiyor. Herkes aynı kabiliyette yaratılsaydı ve aynı mesleğe talip olsaydı dünya bugünlere gelemezdi. Bugün dünyada insanoğlunun icra ettiği binlerce farklı meslek vardır ve bu mesleklerin her biri insan için zorunludur. Allah’ın insanları farklı mesleklere yönlendirecek irade ve kabiliyette yaratması da Allah’ın bir lütfudur. Nitekim İsra sûresi 17/84. âyeti de bunu doğrular niteliktedir: “… ‘Herkes kendi varlık yapısına/kabiliyetine/istidadına/mizacına göre iş yapar’…” (İsra 17/84)

       5. Her kim (Allah için) verir ve O’na karşı muhtaç olduğunun bilinciyle yaşarsa
       6. Ve en doğru olanı tasdik ederse,
       7. İşte onun için huzur ve rahatlığa giden yolu kolaylaştırırız.
       8. Fakat kim cimrilik eder, kendini zengin görüp Allah’a muhtaç görmezse,
       9. Ve en doğru olanı yalanlarsa.
       10. İşte onun için de zorluğa ve sıkıntıya giden yolu kolaylaştırırız.
       11. O kimse aşağıya (cehenneme) düştüğü zaman (Allah için paylaşmadığı) malı mülkü ona hiçbir fayda sağlamayacaktır.
       12. Şüphesiz bize düşen sadece doğru yolu göstermektir. Bkz. 16/9
       13. Muhakkak ki ahiret de dünya da bizimdir.
       14. İşte ben sizi alev saçan bir ateşe karşı uyardım.
       15-16. O ateşe kötü olandan, (Hakkı) yalanlayandan ve (imandan) yüz çevirenden başkası girmeyecektir.
       17. Buna karşılık, Yaratıcısına karşı sorumluluğunun bilincinde olan hep ondan uzak tutulacaktır.
       18. O ki, malını Allah rızası için vererek (haktan) arındırır.
       19. O, yaptığını kendisine yapılan bir iyiliğin karşılığı olarak yapmaz.
       20. (Yaptığı iyiliği) ancak yüce Rabbinin rızasını kazanmak için (yapar).
       21. Ve o (Allah’ın kendisine vereceği nimetlere kavuşarak) yakında hoşnut olacaktır. Bkz. 89/28-30, 98/8